Eurolig'de 27-28. hafta


Eurolig'in son haftaları yaklaşırken çılgınca bir playoff mücadelesi oluyor. dün gece oynanan maçlardaki sürprizlerden sonra herkes tekrar playoff potasına girdi. Olympiakos'un Gran Canaria deplasmanında dağılması, Bayern'in evinde Barcelona'yı yenmesi, Zalgiris'in deplasmanda Maccabi'yi yenmesi ile yine çarşı pazar karıştı.

En tepeden başlayalım. Aslında en heyecansız geçen kısım lig'in üst tarafı. Fener Real ve CSKA ilk üçte. Hatta Fener'in liderliği bile garanti gibi. 2 veya 3 olmanın da anlamı yok çünkü 7 veya 8'den kim gelecek belli değil. Burada en ilginç olay CSKA'da De Colo ve Rodriguez'in son iki maçta önemli dakikalarda sahada olmaması oldu. Bilindiği gibi Real Madrid önümüzdeki sezon için Rodriguez, De Colo, Sloukas veya Micic'ten birini kadroya katacağını belirtti. Playoff yaklaşırken ayak oyunlarına başladılar. CSKA bundan etkilenmiş olabilir mi göreceğiz. Keza Sloukas için de Panathinaikos dedikoduları dönüyor ama çokta mantıklı gelmedi. Obradovic'i bırakıp Pitino ile çalışmak, Calathes ile topu paylaşmak/paylaşamamak basketbol açısından pek de yakıştıramadım Sloukas'ı Pana'ya. Belki Sloukas Yunanistan'ı özlemiştir o ayrı tabi. Son olarak da Clyburn'un eşine İnstagram'dan ölüm tehdidi yollayan şahıslar. Böyle bir hareketten sonra ağlayacaksanız oynamayalım yazan insan müsveddeleri var. Umarım hukuki süreç başlar. Hatta Rusya'da olduklarını belirtmişler. Rusya'da iseler hukuki süreç orada başlar. Bir insanın eşini tehdit etmek nedir ya basketbol maçı için birde. Daha kötüsü bunun normal karşılanması, meşrulaştırılması.

4-5 mücadelesinde ise  Barcelona'nın son olarak Bayern'e de yenilmesiyle her şey netleşti. Efes ev sahibi avantajını aldı. Barcelona isimler üzerinden mükemmel bir takım ama reelde çok kırılgan bir takım gibi görünüyorlar. Eğer Barcelona playoff'ta ciddi vites yükseltmezse Anadolu Efes'i f4'de göreceğiz.

Gelelim 6-7-8'e. son 3 sıra ciddi keşmekeş. Baskonia, Armani Milano, Oly, Pana, hatta Zalgiris, Bayern ve Maccabi bile oralarda. Olympiakos kalan maçları ile en şanslı adaydı ama deplasmanda Gran Canaria'ya yenilerek ne kadar ayarsız ve dengesiz bir takım olduklarını gösterdiler. Oly'nin saçma sapan mağlubiyetinden önce Milano veya Baskonia'nın play-off dışında kalacağını düşünüyordum ama şu anda ne düşüneceğimi de bilmiyorum açıkçası. Oly'nin kendi evinde Zalgiris'i yenebileceğinden emin değilim. Oly çok sıkıcı bir takım. Artık Spanoulis-Printzesis takımı olmaktan çıkmanın vakti geldi. Ellerinde iyi parçalar var ama takımı toparlayacak adam yok gibi. Teodosic bu takıma cuk oturuyor. Gerçi Oly'de ekonımik zorluklar çekiyor anladığım kadarıyla. Aslında bütçeleri de çok yüksek değil. Keza Maccabi'de öyle izlemesi keyif vermiyor. 5 tane amerikalı ile oynamak Euolig'de hiçbir zaman başarı getirmedi. Onlarda Dragan Bender'i Casspi'yi falan getirse NBA'den daha izlenebilir takım olacaklar.

Milano ise playoff dışı kalmanın en büyük adaylarından biri oldu. Pana'ya karşı berbat oynayıp, berbat savunma yapıp kaybettiler. Nick Calathes maçı 27 sayı, 14 asistle bitirdi ki bunu sadece 1 üçlük sokarak yaptı. Denediği 5 üçlükten sadece birini sokabildi. Calathes zaten şutu sıkıntılı bir adam. Daha da kötüsü bunun farkında, şut özgüveni yerlerde. Bir önceki maçta Baskonia Nick Calathes'in şutunu tamamen riske ederek hatta şut atmaya teşvik ederek 21 sayılık farkı kapattı, az kalsın maçı da alıyordu. Milano ise her perdede Calathes'in içeri penetre etmesine izin verdi. Zaten faul çizgisine dribbling ile gelince ya sayı yapıyor ya da asist yapıyor. Bu maçta da maşallah savunma namına bir şey görmeyince pana'nın attığı sayıların yarısında ismi var. Milano açıkçası playoff dışında kalmayı hak ediyor.

Pana cephesinde ise playoff neredeyse kesinleşti ama 3 büyük takımın ciddi bir rakibi olmaktan uzaklar. Calathes'in kontrol altına alındığı bir maçta kazanma şansları pek şansları yok. Langford'da şu ana kadar domine edecek bir görünüm sergilemedi. Ama Rick Pitino'nun varlığı bile bir eğlence katıyor Pana'ya. Milano maçında da Giorgio Armani'nin maça gelmemesine bozuk attı. "Armani takım elbisemle geldim Giorgio Armani maçta olmadığına inanamıyorum" dedi. Pitino Pana'da NBA tipi bir basketbol istiyor gördüğüm kadarıyla. Birkaç oyuncunun üstünden oynanan bir oyun. Avrupa tarzında her sette oynayacak oyuncu farklıdır. Her pozisyon için farkı oyuncu oynayabilir. NBA'de ise pozisyona göre değil sezonluk takım kurulur. Maçı kazanacaksa da kaybedecekse de belli bir oyuncu grubu oynar. Çok fazla teknik değişiklik olmaz veya çok zor/yavaş olur. Bir oyuncunun rolünü artırması, daha fazla dakika alması çok zor olan birşey. Avrupa'da ise önceki 5 maçı kazandıran oyuncu bir sonraki maçta taktik icabı çok az süre alabilir.
 Rick Pitino maçı ne olursa olsun Calathes ile oynuyor. Bu maçta da 39 dakika oynattı. sezon ortalaması da 30 dakika. Eğer elinde o seviyede bir adam daha olsa onu da bu sürelerde oynatır. Daha dar bir kadroyla daha yüksek dakikalar oynatarak devam eder bence. Zaten bir tweetinde ağustosta büyük bir isimle imzalayacağını söyledi. Ne olursa olsun Rick Pitino eğlenceli bir karakter ve gündem olmayı hak ediyor. Marketing değeri de çok yüksek.

Önümüzdeki sene Almanya liginden en az iki takım olacak. Bayern lisans aldı. Almanya liginin bir kontenjanı var. Eurocup'ta da Alba Berlin final oynuyor. Alba, Brose ve Bayern olabilir Eurolig'de, fena da olmaz. Almanya şu anda Eurolig için en önemli hedef market. En hızlı büyüyen markette muhtemelen Almanya'dır. Alba ve Brose'nin de önümüzdeki sene Eurolig'de olması hedef pazar büyümesi için çok iyi olabilir.

Beinsports'un bu sene Türkiye'de sözleşmesi bitiyor. Yıllık 3 milyon dolardı bakalım nasıl bir sözleşme gelecek. Tivibu ve S sport'da ilgilenebilir. Özellikle son 3 yıldır Fenerbahçe'nin başarısı ile ilgi yükselmiş durumda. Efes'te başarılı sezonlar geçiriyor. Ülkenin ekonomik durumu sıkıntılı olmasa rahatlıkla 10+ milyon dolarlar konuşulabilirdi ama şu andaki ekonomik durumda herhangi bir şeyi fiyatlamak zor. Eğer ciddi bir rakam bulamazlarsa bence uzun süreli kontrat yapmamalılar. Eğer düşük bir teklif alırlarsa sebebi Eurolig'in değerinden çok Türkiye'nin durumu olacaktır.

THY'nin isim hakkı da 2020'de bitiyor. Şu anda 5.5 milyon dolar ödüyorlar isim hakkı için. Eurolig son sezonlarda başarılı bir operasyon yürütüyor.2019-2020 sezonunda  Asvel ve Bayern hamlesi de başarılı olursa isim hakkı gelirleri ciddi rakamlara ulaşacaktır.

Bu sene Jeremy Lin'in kontratı bitiyor keşke bir takım Jeremy Lin ile anlaşsa. Çin/Tayvan pazarı için önemli hamle olur. Çin liginden birilerini getirmek bütün ligin yararına. Bu sene Buducnost veya Dacka'nın başarılı olamayacağı en başından belliydi. Bu tür hamleler yapmamaları ilginç. Keza Karşıyaka'lı Assem Marei'de MENA pazarı için önemli. Efes'te Tibor Pleiss kadar oynar. Tabi Eurolig'in MENA bölgesi için bir pazarlama çalışması var mı bilmiyorum.

Yorumlar